21 Şubat 2014 Cuma

Hayatı kaçırıyor(muy)um!

Yazmayalı bir hayli oldu... Belki de Gezi' den beri en uzun arayı verdim, emin değilim.. Hayatımızın şu evresi inanılmaz yoğun geçiyor, hatta öyle ki gerçekten ne zaman ne yaptığımızı anlamıyorum, tempoya ayak uyduramıyorum, durmak, sakinleşmek, yavaştan almak, tadını çıkarmak istiyorum ama olmuyor.. Sürekli koşturmaca, hep bir acele ve sanki bu keşmekeş içinde miniğimin büyüdüğünü yeterince iyi anlayamıyorum, ona yeterince zaman ayıramıyorum, onun bu hallerini doyasıya yaşayamıyorum..
Son zamanlarda bu hislerimde korkunç bir pekişme var, aslında nedenleri de belli.. Öncelikle Boran iş değiştirdi, çok iyi bir süreçle ve kısa zamanda bu değişikliği yapmış olmasına rağmen ilk zamanlar başka bir stres vardı hep bende.. Malum, artık Arda var, hayatımızda bu tür değişiklik kararları alırken beş yüz bin kat fazla düşünüyoruz. Sonra benim Ağustos ayından beri süregelen ve aslında yine sonuçları iyi olan iş yerimdeki değişimlerinin devam edeceğinin sinyalleri geldi. Bu süreçte şöyle bir karar verme aşamasından geçtim, ya çok daha yoğun, çok daha stresli bir ortamda çalışıp daha iyi bir pozisyonda olacak ve daha fazla para kazanacaktım, ya da bir adım geride kalıp kendimi daha güvende ve huzurlu hissedeceğim tanıdık, bildik yoldan gidecektim.. Yaklaşık 2 ay boyunca ilk seçeneği deneme şansım olunca kesinlikle önceliğimin bu olmadığını anladım. Ben kendime ve aileme, minik canavarıma vaktim ve en önemlisi enerjim kalsın istiyorum.. Hiç bir zaman kariyer kadını olmadım zaten, içimde o konuda bir hırs yok nedense, bana para kazandıracak, kendimi rahat ve huzurlu hissettiğim bir işim olsa yeter kıvamında bir insanım :) "memur zihniyetli" derler ya, sanki biraz o hesap :)
Aslında şunu sorguluyorum hep, iyi paralar kazanıp çocuğa bu getiriyle birlikte güzel bir gelecek hazırlama sevdasına düşüp, ancak bir yandan da deli gibi çalışıp birlikte çok zaman geçirememek mi, yoksa daha aza kanaat edip, enerjiyi işten çok çocuğa harcamak mı? Tabi en iyi senaryo az çalışıp, zamanını kendine saklamak ama iyi kazanmak :) Bizim ülkemizin şartlarında pek mümkün olmasa da..
Boran zaten hep benden daha yoğun çalışıyor. Bence en azından ebeveynlerden biri (ki bizim ülkemizde zaten bu hep kadın oluyor) daha çok evde olabilmeli. O nedenle ben gerçekten aldığım karardan pişmanlık duymuyorum. Hatta bunun daha da ötesini, tam zamanlı anneliği düşlüyorum hep.. Yapan arkadaşlarım var ve onlara imreniyorum gerçekten. Bu iş değiştirme evresinde Boran' a hep "hazır değiştirirken çok daha fazla kazanacağın bir şey bul da ben artık evde olayım" dedim :) Ama maalesef Boran bu konuda çok destekçi değil, evde olunca sıkılırım, dünyadan uzaklaşırım ve sonunda ona sararım diye endişeleri var :) Bir şey üretmemek, boş oturmak insanı sıkar ve yararsız hissettirir, buna eminim ama artık günümüzün "ev hanımlığı" ya da "anneliği" de çok değişti.. Kadınlar hem kendileri bir şeyler üretip, küçük hobilerini geliştirip evden çalışabildikleri iş platformları oluşturup, hem de bebeleriyle pek de güzel ilgilenebiliyorlar.. Sanırım benim de Arda' ya hamile kaldığım o ilk andan beri asıl hayalim bu.
Örneğin arkadaşım Ayşegül, Kerem'in annesi, bir mimar.. Kerem' den sonra işe geri döndü önce ama sonra işi bırakıp oğluyla daha çok vakit geçirmeye karar verdi. Yine mimar olan eşi Emre'nin muhteşem yaratıcı fikriyle oluşturduğu Paspasın Bahçeleri'nin tüm PR ve Lojistik işini evden yürütmeyi üstlendi bir yandan da.. Çok görüşemesek de Kerem'le ilgili yazdığı özel bloğunu takip ediyorum ve Kerem için yaptığı tüm aktivitelere özeniyorum resmen :) Böyle bir karar verdikleri ve bunu uygulayabildikleri için çok şanslılar bence tüm aile olarak..

İşte böyle.. Bende buna dair bir haller, daha önce de sormuştum çalışmak mı evde olmak mı diye, ve o zaman kesinlikle çalışmak demişim hatta.. şimdi biraz bu fikirlerim değişiyor mu ne? artık çok geç gerçi, çocuk geldi neredeyse 1,5 yaşına, zaten bir bu kadar sonra kreşe başlayacak inşallah, bana olan ihtiyacı yarıya inecek yani :) Artık darısı 2. çocuğumun başına, belki tekrar doğurursam o zaman böyle bir hayat tarzına bürünmek için tekrar gaza gelebilirim.

Bu arada neredeyse 1,5 yaşına geldi diyorum ya, aslolan tam şu an Arda 16 ay 10 günlük oldu :) İşte bunlar da son halleri..