2 Nisan 2013 Salı

Bebek..

2011' in sonlarına doğru Boran ile bebek işini ciddi anlamda gündeme almaya karar verdik. Aslına bakarsanız 2012' ye girerken de dileğim sağlıklı bir şekilde bir bebek sahibi olabilmekti. Boran çok alem adam, sevgilim, sevdiğim diye demiyorum ama dünyanın en eğlenceli insanı.. "Benim hemen çocuğum olur, yeter ki bana gün söyle" diyen birinden bahsediyorum :) Bu işe niyetlendiğimiz zaman hemen telefonuma daha önceden yüklediğim period tracker programından destek aldık. Bu süreçteki en komik anımız işe şu:

        5 Ocak 2012. Sabri'nin doğumgünü vesilesi ile Aslı & Sabri' nin evindeyiz. O gün tanıştığımız bir kaç  arkadaşları daha var, yani ev kalabalık sayılabilir. Bizim de o 2-3 gün aksiyon almamız açısından önemli. Bu arada evde yılbaşı akşamından kalma beyaz balonlar mevcut. Aslı' nın Aslıhan diye bir arkadaşıyla tanıştık o akşam. Çok cana yakın, tatlı, bıcır bıcır bir kız. Dolayısıyla hemen samimi olduk. Malum durumdan kendisini de haberdar ettik. Tesadüf odur ki, Aslıhan da daha önce tüp bebek merkezinde çalışmış ve duruma baya hakim. Tracker daki durumu gösterince bize tavsiyelerde bulunmaya başladı, "3 gün çok önemli ama en önemli gün yarın" vs gibi :) Diyor ki örneğin, eğer geç kalırsanız "spermler yaşlanır, ihtimaller zayıflar". Bunun üzerine sevgilim Boran yaşlı taklidi sesiyle "yumurta var dediler geldik" gibi esprilerle olayı baya renklendirmeye başladı. :) Olay en son gitmemiz lazım, durum acil boyutuna geçti. Aklımdaki son kare ise Boran' ın beyaz balonlardan birini koltuğunun altına alıp "yumurtamı aldım giderim arkadaş" dediği görüntü :):) 

22 Şubat' ta evde yaptığım test ile Arda' nın varlığından haberdar oldum. O gün Boran iş için karşı tarafa geçmişti ve annesinde kalmıştı. Sadece bir kaç gün gecikmem vardı ama planlı bir hamilelik olduğu için çok fazla bekleyemedim ve hemen test yapmak istedim. Testte 2. çizgiyi silik bir şekilde gördüm. İnternet ararştırmalarım sonucu bu durumun %90 hamilelik olduğunu, bebek çok küçük olduğu için çizginin belli belirsiz çıktığını öğrendim. Çok heyecanlandım, mutlu oldum, bir kaç damla göz yaşı döktüm ama tam olarak emin de olamadığım için bir yandan umutlanmak da istemedim. Karışık bir ruh haliydi. Ertesi gün hemen doktora gittim ve kontrol sonucu 4-5 haftalık mini minicik Arda' nın varlığı kesinleşti.

Hamileliğimi Boran' a söyleme durumum ise hiç romantik olamadı maalesef. Doktorum Emel Hanım muayene sonunda bilgilerimizi alırken Boran' ın kan grubunu sordu. Aklıma gelmedi o an. Sonra söylesem olmaz mı dedim ama ısrar etti bilmemiz gerekiyor diye. Bunun üzerine mecburen Boran' ı aradım ve telefonu açar açmaz kan grubunu sordum. Hayırdır dedi haliyle ve ben her zamanki gibi kıvıramadığım için doktordayım sonra arayacağım dedim. Halbuki iş yerinde bir şey için sordular, acil durum formu dolduruyorum fln de değil mi? Ama işte o an kilitlendim yine ve doktordayım deyince ve beklediğimiz bir durum da olduğu için zaten Boran her şeyi anladı :) Doktordan çıktıktan sonra konuştuk ve en bombası şimdilik kimseye söylemeyelim, henüz çok erken dememe rağmen Boran' ın yedi sülalesine haber vermesiydi. Ben de sadece annemi aradım ama işe geldiğimde de Aslı ve Elif' e söyledim, çünkü dediğim gibi zaten herkes bekliyordu :)

O gün doktordan işe dönerken arabada hüngür şakır ağladım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder