8 Nisan 2013 Pazartesi

Grip.. Bulantı.. Hamileliğe pek hoş gelmedim...

Arda' nın varlığından haberdar olmamın 2. haftasında korkunç bir gribe yakalandım. Herhalde hayatımda geçirdiğim en zor zamanlardan biriydi. İlk 3 ayın çok kritik ve önemli olduğunu bilmeyen yoktur herhalde. En ufak sakıncalı bir durumdan kaçmak gerekirken ben ateş, bulantı, kusma, halsizlik, vs. vs dolu bir gribin içine düştüm.
Aslında en kötüsü ateş. Çünkü doktor diyor ki yüksek ateş bebek için tehlikeli, ama ilaç da alamıyorsun çünkü o da bebek için tehlikeli.. Boran ile habire ateşimi ölçüyoruz, kolumu kıprdatacak halim yok, ağlamak istiyorum, hatta ağlıyorum da.. (zaten ben hasta olunca ve kendimi aciz hissedince ağlarım, aslında ben zaten her şeye hemen ağlayabilirim :)) bebeğe bir şey olacak diye korkuyorum, aklıma kötü şeyler getirmek istemiyorum ama geliyor.. bir yandan bir şeyler yemem lazım ama yiyemiyorum, vs. vs. En kötü olduğum akşam Boran' a annemi getirmesini söyledim, çünkü o an anneme ihtiyacım vardı. Aslında Boran, Cem ve Duygu seferber olmuştu benim için. Ama anne başka bir şey işte.. Annem geldiği anda da sarılıp ağlamaya başladım :) Karnımda bir bebek var, anne adayı koca bir kadınım ama hastayım diye anneme sarılıp ağlıyorum :)
Neyse ki dinlenme, bol bol ılık duş alma ve en önemlisi olumlu düşünmeye çalışma ile hastalık geçti. Geçti geçmesine ama arkasında dayak yemiş gibi halsiz bir beden ve bol bol bulantı bıraktı. Zaten 7-8 ve 9. haftalar sanırım bulantının en üst seviyeye ulaştığı anlar herkes için. Ama bir yandan da halime şükrediyorum çünkü son ana kadar bu bulantıları yaşayanlar, hatta hastanede hamileliğini geçiren anne adayları var.. Benim bulantı durumum 9. haftada hafifledi, sadece sabahları kötü oluyordum. 11. haftada da artık hiç bir şeyim kalmamıştı.
Bu arada bu hastalık durumum ile 1 hafta raporluydum ve işe gidemedim. Genelde bu kadar süre hiç hasta olmadığım için de herkes arayıp sordu sağolsunlar ve bu vesileyle hamile olduğum da duyulmuş oldu tamamen :)
Haberi alınca Özgemin facebook da paylaştığı karikatür süperdi!

Kalp atışlarını ilk kez 7. haftadaki kontrolde duymuştum, o an yaşadığım duyguları anlatmam zaten imkansız. Şöyle söyleyebilirim, etrafınızdaki her şeyin durduğunu, zamanda yok olduğunu ve sadece o kalp atışının var olduğunu düşünün.. İşte onun gibi bir şey :)

Aş erme denen şeyi de ben çok yaşamadım açıkçası ama mide bulantılarımın hafifleyip bir şeyler yiyebilmeye başladığım dönemde canım ilk olarak pastırma çekti. Milletin canı avakado, mango, hiç olmadı çilek, erik fln çeker benimki kro gibi pastırma çekti bildiğin :) Ben de doktorun çiğ gıdalara karşı uyarısını unutarak baya çiğ pastırmayı ekmek arası yapıp yedim.. Çok şükür hamilelik zehirlenmesi yaşamadım ama aman diyeyim, özellikle rafadan yumurta başta olmak üzere, sucuk, salam gibi gıdalardan da mutlaka uzak durmak lazım. Öyle sosyetik takılacam, canım suşi çekiyor fln olmuyor yani, dikkat!

Canım bir kez de Sosa' nın tavuklu wrap ini çekti. Çok komik biliyorum, baya da reklama girdi bu ama bir dönem Akmerkez' de çalışırken çok yiyordum bunu, nedense burnuma kokusu fln geldi, Boran işten dönerken getirdi sağolsun :)

Bunun dışında bol bol taze salatalık yiyordum. Karpuz, erik, şeftali, hangi meyveyi bulursam yedim ki maalesef çok meyve seven bir insan değilim ama hamilelik sürekli içinin yanmasına neden olan, canının bol bol sulu ve soğuk şeyler istediği bir dönem genel olarak. En azından bana öyle oldu :) Umarım Arda hep meyve yemeyi sever tıpkı karnımdaki gibi.

12. haftaya geldiğimizde Arda 10 cm lik ama o 10 cm içerisinde bile belli belirsiz elleri ayakları olan bir bebek olarak ultrasonda göründü. Ekranda onu izlemeye, kalp atışını dinlemeye bayılıyordum. Emel Hanım erkek olma ihtimali yüksek ama sakın evi maviye boyamayın bekleyin dedi o hafta. Ama zaten Boran erkek olacağından, Arda olacağından çok emindi :)

12 haftalıkken Arda karnımda ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi ve kuzenim Fatoş'un düğünü için Amsterdam' a gittik. Düğün sonrası gece gezmelerine gidememe, yorgunluk dolayısıyla hemen eve gelip uyumak isteme dışında güzel geçti. Bu kareler de Fatoş ve Burak' ın fotoğraf çekimi için gittiğimiz Schiphol Havaalnında çekildi. Daha önceden aldığım siyah tulumumu rahatlıkla giyebildim ama ayağımda tabi ki babet var :)


Orada tabi ki H&M' e gittim ve kendime hamile kıyafetleri ile Arda' ya ilk cicilerini aldım :) İşte Amsterdam, çok çabuk yorulduğu her halinden belli olan ben, canım kuzenim Fatoş, sevgilim ve H&M poşetlerimiz :)


13. haftada karnımın görüntüsü bu şekildeydi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder