15 Kasım 2013 Cuma

İstanbul' da Bayram..

Bu sene Kurban Bayramı çok güzel bir 9 günlük tatil fırsatı yararttı herkes için.. Hatta bir çok arkadaşım / tanıdığım soluğu Amerika' da aldı :) Açıkçası ben de çok özendim şöyle son bir güzel tatil yapalım diye ama bizim için imkansızdı. Arda' yı bırakıp gidemezdik çünkü hala emiyordu, bana çok bağlıydı, uykuları düzensizdi, vs. vs. Yanımızda götürsek bu sefer de bize tatilden ziyade yorgunluk olma ihtimali hiç de az değildi, üzerine bir de tekrar yemek problemiyle karşılaşmak, zaten düzensiz olan uykularını iyice bozmak istemiyordum. Biz de "madem herkes İstanbul' dan kaçıyor, trafiksiz ve daha az kalabalık bir İstanbul' da gönlümüzce gezelim" dedik.. Malum, bu çılgın şehirde çocukla gidilebilecek, AVM dışında pek az alan var ve hafta sonları da trafik saçmalık noktasına ulaştığından oralara varmak, varılsa bile rahatça tadını çıkarmak biraz hayal artık..

İşte biz de bu nedenle, ve aslında biraz da 9 gün Arda ile tam zamanlı evde takılırsak sonunda patlarız endişesiyle kendimizi İstanbul sokaklarına vurduk. İlk günler hava da şahane olduğundan pek güzel geçti, iyi ki böyle yapmışız dedik. Ve işte gezmelerden bazı görüntüler..










Arda Bebek Parkı'nda kaydırakta çıldırırken :)


















Mesela ben bunca yıldır İstanbul' dayım, Emirgan' a da bayağı bir gitmişliğim var ama Emirgan Korusu'na gitmek hiç kısmet olmamıştı. Kısmet böyle çekirdek aile olarak gitmekmiş.
Biz gittiğimizde bayağı bir kalabalıktı, hatta en bombası metrekare başına 2 gelin-damat-fotoğraf çekimi düşmesiydi :) Normal ama, İstanbul' a öyle az yeşil alan var ve olanlar da öyle bürük bir hızla rant uğruna yok oluyor ki, insanlar böyle sınırlı alanlara akın etmek zorunda bırakılıyor.. (sosyal mesajımı da veririm, hiç acımam)












Başka bir gün İstanbul Forum içindeki Turkuazoo' ya gittik. Gerçekten gidilesi, görülesi bir yer. Su altının sanırım sınırları yok, başka bir boyut, hem korkutucu, hem büyüleyici..
Aslında Arda' nın biraz daha büyük olup, ne gördüğünü az çok anlamasını isterdim ama benim için korkup ağlamaması bile yeterliydi şu noktada :) Zaten ilk girdiğimizde uyuyordu pusetinde, sonra da tam içeride uyandı, dedim kesin çok korkacak, "ne oldu, ben neredeyim, nerede uyandım" diye ama hiç beklediğim gibi olmadı, hatta gülümsedi etrafına, belki de rüyada olduğunu sandı, bilemiyorum :)

Dışarı çıkmak için hazırlanan Arda :)






Emirgan güzeldi evet ama ben asıl Hidiv Kasrı' nın da içinde bulunduğu Çubuklu Korusu' na bittim. Özellikle koşu/yürüyüş parkuru çok güzel. Tamam belki bir Belgrad Ormanı değil ama olsun :) Bu arada biz Arda sayesinde sabah çok erken uyanıp, kahvaltı işini halledip sokaklara döküldüğümüz için genelde insanların dışarıda kahvaltı/brunch yaptığı saatlerde tekrar acıkıyoruz :) Hidiv Kasrı'nda da açık büfe kahvaltı varmış, yürüyüş sonrası yaktığımız 3 kaloriyi 1000 olarak geri alalım diye niyetlendik ama saat 13.00' de bitiyormuş, ucu ucuna kaçırdık. Tekrar gidip deneyeceğiz ama, aklımıza not ettik.






































Tatilin sonlarına doğru hava İstanbul' da kötüleşti, biz de açık havada daha fazla gezme hayallerimizi başka bahara bıraktık. Boran'la ne zamandır istediğimiz kafa dinlemece, stres atmaca, başbaşa olmaca organizasyonumuz için Arda'yı ananneye teslim edip günübirlik Sapanca yoluna düştük. Daha önce bahsettiğim Evce geleneğimizden elbette ödün vermedik :) Yalnız bu sefer Evce' ye bir değişiklikler olmuş, girişini daha ön tarafa almışlar, yolu düzelmiş, çamur deryasından biraz da olsa sıyrılmış. İçeriyi tekrar dekore etmişler, güzelleştirmişler, kısacası bir önceki gidişimizde şikayet ettiğim her şey düzelmişti :) Kahvaltı tabi ki yine efsaneydi, aşağıda göreceğiniz üzere..



Yalnız şunu anlatmadan geçemeyeceğim. Kahvaltı sonrası bu sefer bir değişiklik olsun, Güral Sapanca yerine şu SPA' da 1 numara olan Richmond' a gidelim dedik. Zaten Arda' yı gece bırakmak istemediğimiz için günübirlik SPA kullanımı almıştık sadece, biraz dinleniriz, stres atarız kıvamında.. Ben böyle bir saçmalık görmedim, belki de 1 numara fln diye beklentimiz çok yükseldi bilemiyorum ama gerçekten çok saçma bir paraya böyle bir şeyle karşılaşmayı hiç beklemiyorduk. Bu sefer kesinlikle tavsiye edemiyorum, hatta uzak durun diyorum, paranıza yazık olur :) Zaten biz de kendimizi dinlenme alanına attık sadece ve uyuduk yaklaşık 2 saat kadar :)
 
Veeee, bu bayramın asıl olayı Arda' nın memeyi bırakmasıydı.. Ama bu elbette bir sonraki yazının konusu :) Sevgiler herkese!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder