21 Kasım 2013 Perşembe

Yeni uyku durumları..

Aslında şöyle bir durum var, Arda hiçbir zaman çok uykusuz bir bebek olmadı. Yani ben bazen ordan burdan öyle örnekler dinliyorum ki, Arda için kesinlikle halime şükretmeliyim, bunun farkındayım :)

Eğer Arda' nın uyku dönemlerini ayıracak olsaydım, şöyle bir sonuç çıkardı ortaya:

İlk 4 ay / Uykucu Şirin :)
Okuyanlarınız bilir, Arda'nın ilk zamanlarını anlatırken hep aynı şeyleri söylüyordum, "kendi kendine uyuyor, sakin, huzurlu.." Gerçekten de biz Gaz Sancısı/Kolik nedir yaşamadık, öyle gece uyanıp 2-3 saat uyumama, ağlama, vs. nedir bunları pek bilmedik. Rutinimizde Arda'yı tüm gün 2 saatte 1 emziriyor, gazını çıkarıyor, altı kirliyse değiştiriyor ve koltuğun üzerine örtüsünü serip oraya bırakıyordum. Biraz mıkırdanıyor, sonra kendi kendine uyukluyordu. Çoğu zaman kucağımda emerken uykuya dalardı, ben de büyük bir zevkle kokusunu içime çeke çeke, öyle uyuturdum :) Gece de aynı şekilde yanımızdaki beşiğinde uyur, 2-3 saatte 1 uyanır, altı değişir, emer, gazı çıkarılır ve  tekrar uykuya dalardı. Yani benim için gece sık sık uyanmak dışında hiç bir sorun yoktu -ki en azından uzun süre uyanık kalmıyordum.
Zaman geçip Arda 3 aylık olduktan sonra, gece uykuları da uzamaya başladı. Doktorumuz Nilgün Hanım "artık 2 saatte 1 emmesine gerek yok, gece uyursa bırak uyusun, uzun uykuya alışssın" dedi. Bazı günler resmen gece 12.00' de emiyor, uyuyor ve sabah 5.00'e, 6.00' ya kadar hiç uyanmıyordu. Uyansa bile beşiğinde kendi kendine mırıldanıyor, ağlayarak ortalığı inletmiyordu. Ben tabi elimdeki bu nimetin değerini çok sonra anlayacaktım :)

4. - 8. ay / Bana bir şeyler oluyor..
Arda yaklaşık 3,5-4 aylık olduğunda ben artık onu odasında yatırmaya başladım. Gece uyandıkça git-gel yapmak zorunda olmak yorucuydu evet, ama odasına ve yatağına alışmasını istiyordum. Tam da bu dönemde İnek Sütü Alerjisi'nden muzdarip olduğumuz teşhis edilmişti. Bana göre Arda' nın düzenini bozan ilk şey bu alerji olayı oldu. Zira sürekli emiyor ve sürekli kaka yapıyor haldeydi. Yani karnı aslında doymuyordu, hatta bu alerji onda gaz ve sancı yapıyor ve dolayısıyla çok sık, hem de bu sefer ağlayarak uyanıyordu. Ama biz biraz geç idrak ettik durumu. Alerji olayı çözüldükten sonra da, sürekli uyanıp meme alma alışkanlığı devam etti. Zaten hiç bir zaman emzik almadı, beni emzik niyetine kullanıyordu. Boşuna emziğe "pacifier" demiyorlar :)

8.-12. ay / Delirdim artık, Uyku yok size!
Birlikte yapılan tatiller, bozulan rutinler, iştahsızlık ve aç kaldıkça, can sıkıldıkça memeye saldırmalar derken, Arda'nın tamamen ayarı bozuldu :) Ben işten eve döner dönmez memeye saldırıyordu ve uyuyana kadar neredeyse sürekli emmek istiyordu. Gece de önceden en fazla 2-3 kere uyanırken, artık 1,5-2 saatte bir kalkıyor ve meme emmeden asla uyumuyordu. Üstelik her uyanışında hemen yatağında ayağa kalkıp korkuluklara tırmanmaya çalışma ve tüm gücüyle ağlama gibi bir huy da edinmişti. Bu sürede artık Arda' yı gece uyanışlarında dayanamayıp kendi yatağımıza almaya başladık. Önceden 10-15 dk emip uykuya geri dalan Arda, artık mümkünse 40-45 dk emmek istiyordu, bu da benim için yarım saat uyuyup geri uyanmak ve toplamda belki de ancak 4 saat uyuyarak işe gitmek demekti. Kafayı yememek işten bile değildi! Tam da bu süreçte memeyi bıraktırma kararları alıp duruyordum işte :)

12.ay sonrası / Uslu Şirin :)
Memeyi bırakma sonrası Arda ilk bir kaç gün gece yine 2 saatte 1 uyanıp biberonla mama içti. Sonra bir gece sadece 2 kez uyandı ve yine biberon verdim. Bu arada Arda zaten geç uyumuyor. Yani normal döngüsünde 8.00-9.00 arası uyumuş oluyor. 12.00' de ve 4.00 civarında uyanarak bizi eski özlediğimiz günlere geri götürdü ilk olarak. Sonra başka bir gece, 12.00 civarında uyandığında biberon vermedim. Ertesi gece o saatte uyanmadı ve öyle de devam etti. 2-3 gün sonra da akşam 8.30' dan sabah 5.30' a kesintisiz uyuyarak gönlümüzü fethetti canım oğlum :) Bu fırsattan istifade, ben de gece beslenmesini tamamen bıraktırdım.
Şu anki durumda -eğer herhangi bir aksilik yoksa tabi- saat 8.00-9.00 arası biberonla mama içiyor ve her zamanki müzikleri eşliğinde uyuklar duruma geliyor. Yatağına bıraksam kendi kendine de uyuyabilir ama tüm gün işte olmam, karşılıklı hissetiğimiz özlem ve memeyi yeni bıraktığı için, anneden tamamen uzaklaşma travması olmasını önleme sebepleriyle, uyuklama haline gelene kadar kucağımda yatıyor. Bana sarılıyor, kafasını göğsüme bastırıyor, biraz oraya buraya dönüyor, kafasını kaldırıp sonra karnıma koyuyor.. :) Ben de onun saçlarını okşuyorum, gece lambasının ışığında minik tatlı suratını seyrediyorum.. Sonra yarı baygın halde yatağına bırakıyorum, bir iki tur daha yatakta dönüp dolandıktan sonra uykuya dalıyor.
Genelde de sabah 5.00' e kadar kesintisiz uyuyor. (Lütfen ama lütfen MAŞALLAH demeyi unutmayalım!) :) 5.00 gibi uyandığında yine yanımıza alıyorum, biraz da bizimle uyuyor ve 6.30-7.00' de artık tüm enerjisiyle ayaklanıyor. Bazen önce yatağın başındaki ışığın düğmesiyle oynuyor, biraz saçımı çekiyor, yüzüme vuruyor, çünkü bu onun sevme şekli :) Sonra yataktan kendisi inip hemen elimi tutuyor ve beni çekiştiriyor, "hadi kalk artık, evde 1-2 tur atmamız lazım" der gibi :)

Son olarak, gündüz uykularından bahsetmek gerekirse.. Saat 10.00 gibi 30-60 dk arası ve saat 3.00 gibi 60-120 dk arası olmak üzere 2 adet gündüz uykusu var. Ancak zaman zaman oynamalar olabiliyor. Bazen öğle saatinde sadece bir kez uyuyor ve eğer 2. uykuyu uyumazsa akşam daha erken yatırmaya çalışıyorum. Yoksa zaten uykusuzlukla birlikte huysuzlaşıyor. Hafta içi annem gündüz uykuları için ayağında sallıyor. Ben hafta sonu dışarı çıkacağımız saatlere denk getirirsem arabada uyuyor. Evdeysek kitap okumaya çalışıyorum, bazen biberon veriyorum. Bazen kitapla biraz uyuşuyor ama tam uykuya dalmıyor, o zaman ben de ayağımda sallıyorum. (Asla yapmam deyip de yaptığım şeyler vol.3265)

22 Eylül 2013 Pazar günü, gündüz yanımda koltukta uyuyan minik Superman :)

1 yorum: